Gezi

Gezi

Küçült Yazı Tipi Büyüt
20 Haziran 2025 Cuma

09.30 BEÜN Konukevi önünde toplanma (Konum: https://maps.app.goo.gl/MyTyq2y7Ntghd1yf7)
09.30-10.30 Zonguldak Maden Müzesi
10.40-10.50 Üzülmez Kültür Vadisi
11.00-12.00 Gökgöl Mağarası
12.15-13.30 Zonguldak Şehir Merkezinde (Çarşı) serbest zaman
13.30 Belediye Kültür Merkezi önünde toplanma (Konum: https://maps.app.goo.gl/tx3xCcvdUQWi4BDB9)
13.45-14.45 Maden Mühendis Mektebi
14.55-15.15 A Tipi Misafirhane
15.15-15.45 100. Yıl Gezi Yolu üzerinden Varagel Tüneli üst girişi
15.50-16.30 Deniz Feneri
16.40-17.00 Zonguldak Tarihi Liman
17.00-17.15 Gezinin sonlanarak BEÜN Konukevine dönüş

Önemli hatırlatmalar:

1. 20 Haziran 2025 Cuma günü gerçekleştirilecek gezi programına katılım durumunuzu tufuab2025@beun.edu.tr e-posta adresine veya en geç 18 Haziran 2025 tarihinde kayıt masasındaki görevlilere bildiriniz.
2. Gökgöl Mağarasının iç gezi yolunun bazı bölümleri nemli, ıslak ve çamurlu olabilmektedir. Bu şartlara uygun bir ayakkabı tercih edilmesi gerekmektedir.
3. Gökgöl Mağarası, yaz mevsiminde dahi serin/soğuktur. Bu nedenle uygun bir kıyafet tercih edilmesi gerekmektedir.
4. Zonguldak Maden Müzesi'ne müze kart uygulaması ile giriş yapılabilmektedir.
5. Katılımcılar, Sempozyum programında olmayan Karadeniz Ereğli ve Cehennemağzı Mağaraları (Zonguldak), Filyos (Tios) Antik Kenti (Çaycuma, Zonguldak), Harmankaya Şelaleleri (Zonguldak), Devrek Baston Çarşısı (Zonguldak), Bartın Çarşısı, Amasra (Bartın), Safranbolu (Karabük), Yenice Ormanı (Karabük) ve Yedigöller Milli Parkı gibi doğal, tarihi ve turistik yerleri ziyaret edebilirler.
6. Mevsim şartları ve deniz suyu sıcaklığına bağlı olarak Kapuz, Değirmenağzı, Ilıksu (Zonguldak) ve çevre plajlarda denize girilebilir.

Zonguldak Maden Müzesi: Bölgenin en önemli üretim kaynağı olan taşkömürü madencilik kültürünü bir müzeyle yaşatmak amacıyla kurulmuştur. Toplam 6.932,79 m2 alan üzerine inşa edilen müze, 09.12.2016 tarihinde hizmete açılmıştır. Bu bölgede, müze binasının yanında bir de galeri bulunmaktadır. Daha önce TTK (Türkiye Taşkömürü Kurumu) tarafından Eğitim Ocağı olarak kullanılan galeri, şimdi Kömür Deneyim Ocağı olarak hizmet vermektedir.
Müzenin bahçe bölümünde madencilik makineleri sergisi ile görevleri sırasında hayatlarını kaybeden madencilerin anısına yapılan Maden Şehitleri Anıtı yer almaktadır. Müzenin fuaye alanında kömür-şehri ilişkisi gösterilmektedir. Bu alanda TTK’nın sosyal faaliyetleri ile ilgili objeler, fotoğraflar ve bir dönem eğitim amacıyla da kullanılmış olan Zonguldak Radyosu'na ait materyaller yer almaktadır. Müzenin zemin katında görsel malzemeler, maketler ve objelerle havzanın tarihsel gelişimi sunulmaktadır. Asma katın sergi alanlarında iş güvenliği, topografya, sağlık, sosyal bakım ve eğitim ile ilgili materyaller sergilenmektedir. İkinci katta ise kömürün kok türevleri, fosiller ve kömürün oluşumu anlatılmaktadır. Müze, ERIH tarafından endüstriyel miras rotalarına dahil edilmiştir.
Daha fazla ayrıntı için: https://www.zonguldakmadenmuzesi.com
Fotoğraf ve metin Zonguldak Kömür Jeoparkı'ndan alınmıştır.

Karaelmas Maden Şehitleri Müzesi: Üzülmez Mahallesi'nde, 1946 yılında dönemin en üst yetkilisi olan başmühendis tarafından lojman olarak kullanılan, daha sonraki yıllarda ise Üzülmez Müessese Müdürü'nün evi diye anılan konut, 30 Aralık 2020'de müze olarak hizmete açılmıştır.
Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından desteklenen ve yaklaşık 2 yıl süren hazırlık çalışmalarının sonucunda faaliyete geçen müzede,Ereğli Kömür İşletmeleri'nin (EKİ) kurulma süreci, kentteki kömür şirketlerinin devletleştirilmesi, ülkenin ilk sosyal güvenlik kuruluşu olarak kurulan Amele Birliği'nin kuruluş süreci anlatılmakta, Karabük Demir ve Çelik Fabrikası'nın (KARDEMİR) ürettiği ilk demir-çelik parçaları ile EKİ radyosuna ait fotoğraf, belge ve objeler sergilenmektedir.
Müzede, maden ocaklarından çıkarılan kömür parçaları, maden işçilerinin yaşam ve çalışma koşulları, madenciliğe ait materyallerin bulunduğu sergi odaları ve yer altının sanal olarak gezdirildiği sanal gerçeklik mekanı ile kültür ve sanat odaları da bulunmaktadır. Panolarda kentin endüstri tarihi simülasyonlarla anlatılırken, vitrinlerde işçilerin kaldığı yatakhaneler, okuma yazma bilmeyen işçileri için çıkarılmış kitaplar ile belge, harita, fotoğraf ve çeşitli dokümanların bulunduğu malzemeler de sergilenmektedir.
Daha fazla ayrıntı için: http://karaelmasmadensehitlerimuzesi.com
Fotoğraf ve metin Zonguldak Kömür Jeoparkı'ndan alınmıştır.

Fotoğraf Sabah Gazetesinden alınmıştır.

Gökgöl Mağarası: 3.350 metre toplam uzunluğuyla Türkiye’nin en uzun onuncu, Zonguldak’ın ise en uzun ikinci mağarasıdır. 875 metrelik yürüyüş yoluna sahip olan mağara içerisinde yağışlı dönemlerde debisi artan bir yer altı akarsuyu bulunur. Gökgöl Mağarasının içi damla taş birikimi yönünden son derece zengindir. Mağaranın girişten büyük çöküntü salonuna kadar olan bölümleri Fosil giriş, Astım Salonu, Harikalar Salonu ve Mucizeler Salonu olarak isimlendirilmiştir. Sarkıtlar, dikitler ve bunların birleşmesinden meydana gelen sütunlar ile bayrak damla taşları ve dere üzerinde yer alan yoğun makarna sarkıtları görülmeye değer yapılar arasındadır. Gökgöl Mağarası iklimsel ve paleoiklimsel çalışmalar için de önemli mağaralardan biridir. Geçmişi birkaç milyon yıl öncesine dayanan mağara içindeki sarkıt ve dikitlerin oluşumları günümüzde de devam etmektedir. Mağaranın içinde bulunduğu çökeller Geç Devoniyen ve Erken Karbonifer dönemlerine ait (372-328 milyon yıl öncesi) denizel kireçtaşlarını, şeylleri ve dolomitleri içerir. Yeraltı suları bir yandan milyonlarca yıl önce oluşmuş kireçtaşı tabakalarını  aşındırıp eriterek bir yandan mağarayı oluştururken, diğer yandan da suyun bileşimindeki kalsiyum karbonatların yeniden çökelimiyle damlataşları oluşturmuştur. Yeraltı suları antik Paleotetis-Reyik okyanusunun kalıntısı olan kireçtaşı istiflerinin içerisinden geçerken,  milyonlarca yıl öncesine ait denizel yaşamı temsil eden mercan fosilleri gibi organizmaların ait kalıntılarını da açığa çıkartmıştır.  Bugün 372-328 milyon yıl öncesine ait bu fosiller mağaranın duvarlarında izlenebilmektedir.
Gökgöl Mağarası, yıl içinde sıcaklık ve nem oranının fazla değişmemesi nedeni ile mikroklima özelliğine sahiptir. Mağaranın bu özelliğinden dolayı özellikle solunum yolu (astım) hastalarının tedavisinde de yararlanılmakta olup, mağara sağlık turizmi bakımından büyük öneme sahiptir. 2001 yılında turizme açılan Gökgöl Mağarası; farklı konseptteki oluşum aydınlatmaları, engelli dostu yürüyüş yolları, cam köprüleri, seyir terasları ve yeni tamamlanan hediyelik eşya satış yeri, ziyaretçi merkezi, tuvalet ve otoparkının yanı sıra, Ankara-Zonguldak karayolunun hemen kenarında yer alması ile endüstriyel ve jeolojik miras ögeleri açısından önemli turizm potansiyeli barındıran Zonguldak kent merkezine yakın olmasının avantajlarına sahip güçlü bir turizm değeridir.
Soldaki fotoğraf ve metin Zonguldak Kömür Jeoparkı'ndan, sağdaki fotoğraf Sabah Gazetesinden alınmıştır.

  

Fener Eski Yerleşim Alanı: Fransız sermayeli Osmanlı Bankası, 1896 yılında Ereğli Şirket-i Osmaniyesi’ni kurarak havzadaki kömür üretim imtiyazını alınca, önce tek mendirekten oluşan liman inşaatına başladı, sonra da limanın üst kısmındaki yarımadayı “Fransız Mahallesi” olarak kurdu. Buraya yapılan konutlara şirket mensubu aileler yerleştirildi. Liman mendireğinin hemen kuzeyindeki kayalık bölgeye ise, 1908 yılında denizden yetmiş metre yükseklikte bir fener kulesi yapıldı.
1921’de Fransızlar’ın kenti terk etmesi ve ardından Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte havzada millileştirme politikaları uygulandı. 1940 yılında kömür üretimi Ereğli Kömür Şirketi’ne devredildi. 1945’te bölgenin Genel Amenajman Avan Projesi’ne memur ve amele siteleri eklenmesi uygun görüldü. Bunu takiben alana lojman, okul, ekonoma market, sosyal ve spor amaçlı tesisler yapıldı. 1948 yılı itibarıyla şirket çalışanları bu semte taşınmaya başladılar.
278.000 m’lik bir alanda kurulu bulunan Fener Semti’nde bugün Vali Konağı, sosyal tesis ve işletmeler, spor tesisleri, gezi yolu, çocuk oyun bahçesi gibi tesisler bulunmaktadır. Fener Mahallesi halen Kentsel Sit ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı olarak tescillidir.
Soldaki fotoğraf ve metin Zonguldak Kömür Jeoparkı'ndan, sağdaki fotoğraf Zonguldak Maden Müzesinden alınmıştır.

Zonguldak Limanı: Zonguldak ilinin dağlık yapısı uzun yıllar tek ulaşım seçeneğinin denizyolu olmasına yol açmıştır. Zonguldak limanında uzun yıllar yük taşımacılığı yanında yolcu taşımacılığı da yapılmıştır. Ancak zamanla karayolu ağının gelişmesi sonucu, özellikle yolcu taşımacılığının hemen hemen tamamı karayoluna kaymıştır.
Zonguldak Limanı yük taşımacılığındaki önemini günümüzde de sürdürmektedir. Ereğli Kömür Madenlerinin idaresi Denizcilik Bakanlığı’na (Bahriye Nezareti) verildikten sonra yapılan çalışmalar ve teknik gelişmelere bağlı olarak Ereğli Havzası’ndan çıkarılan kömür miktarı artmıştır. Bununla birlikte kömür aktarımı düzenli gerçekleştirilememiş, özellikle kötü havalarda kömür zedelenip zarar görmüş, aktarım yavaşlamıştır. Zonguldak’ta gemilerin barınabileceği bir liman olmadığından, kömürün daha hızlı ve kolay aktarımını sağlamak için öncelikle Kozlu’da bir mendirek yapılması düşünülmüş, ancak kısa bir süre sonra bundan vazgeçilmiştir. Nedeni ise dönemin ekonomik sıkıntıları ve şartlarıdır.
Osmanlı Devleti döneminde 1898’de limanın yapımına başlanılmıştır. Fırtınalara ve rüzgara yakalanan liman yapım aşamasındayken birkaç kere yıkılmış, ancak 4 yıl içinde yapımı tamamlanarak hizmete açılmıştır.
Şarjöman adıyla bilinen anıtsal yapı, işlevi itibarıyla “yükleme/doldurma (chargement)” anlamına gelmektedir. Havzada üretilen ve demiryoluyla limana getirilen kömürü limandaki vapurlara yüklemek için yapılan bu tesis, başta kömür olmak üzere yükleri şilep türü gemilere yüklemek amacıyla kullanılmıştır. Kalker taşının yontulması ile yapılan bu yapı, dönemin özgün bir örneğidir. Yüz yılı aşkın süredir varlığı göz önünde bulundurulursa, tuzlu su içinde kalabilmiş en eski mimari değer olduğu da söylenebilir.
Fotoğraf ve metnin son paragrafı Zonguldak Maden Müzesinden, ilk iki paragraf https://www.visitzonguldak.com sitesinden alınmıştır.